5 Eylül 2010 Pazar

ZONKİŞOT 13. ADIMINI ATIYOR...

Son zamanlarda siyasi çalkalanmalar arttı. Bir halk oylaması sürecindeyiz ve yazık ki, kafa karışıklığından sıyrılıp, elmayla armudu ayıramaz hale geldik. Bu çalkalanma, elbette, sanata-kültüre tam cepheden etki ediyor ve halkı, egemenlerin kültürsüzlüğüne biat ettiriyor. 12 Eylül'ün kötürümleştirdiği bir toplum olsak da, elbette ortalama zekaya sahip insan generallerin anayasasını içine sindiremez ve sindirmemeli de. Ancak Anayasa değişikliğini hazırlayan, müftülerin AKePe'si ise vay halimize. Muzaffer İzgü'nün "Anayasa Tangır-Tungur" öyküsü ne güzel anlatır kelepir anayasacıları. Sanatın her dem güncelliği karşısında siyasi yozluk nasıl da sırıtıyor.

Logomuzda gördüğünüz üzere, yel değirmenlerine değil, "yoz kültüre karşı" savaşıyoruz. Eğitimci bir okurumuz; "Zonguldak o kadar ZonKişot mu?" demişti. Evet Zonguldak elbette ZonKişot değil. ZonKişot'u bir imge olarak düşünüyorum. Bir kaç sayı önce, "Sanat ürünü için sadece imgeler yetiyor mu" demiştim hani? ZonKişot olmak yetmiyor illa ki... Bunun için dergimizin içeriği dolu-dolu. Gerçek hikayelerle sanatçılarımızın düş gücü, yaratıcılığı birleşiyor. Görsel imgelerin içselleştirdiği zengin konu anlatımıyla, yozlaştırılan kültüre karşı yeni tohumları yeşertiyorlar.

Elbette düşlerimizden vazgeçmiyoruz. Evrensel insan sevgisi varken, sınırlı bir Zonguldak sevdasına takılıp kalmak çok da gerçekçi gelmiyor.

Gündemimizde Karaelmas Festivali var. Değerlendirmeleri okurken, kişisel değerlendirmenizi de yapacağınızı umuyor, düzeyli-zengin-içerikli-yerel-kültür-sanat günleri isteğinizi dillendirmenizi bekliyoruz.
Bu sayımıza Hikmet Kurter öyküsüyle, Seher Başoğul fotoğraflarıyla, Hikmet Kuşhan sıcacık anlatısıyla hoşgeldiler.

Şiirleriyle tanıdığımız Mevlüt Kırnapçı'dan keyifli bir öykü okuyacağız. Kürşat Coşgun'un deseniyle... Kaya Taşçakmak anı-öykülere devam ediyor. "Neşter" adlı öyküyü Ayhan Kiraz desenledi. Barış Ağca, Burak Özen ve Ömer Aydın'ın fotoğrafları ilginizi çekecek. Ayhan Kiraz ve Nuray Çiftçi dergimizi çizgi-öyküsüz bırakmıyor. Bir de karikatür Hasan Seçkin'den.

Kadir Tuncer, Mükellefiyet'in her çeşitini gören Zonguldak'ta, bu kez de "Spor Mükellefiyeti"ni yatırdı masaya.

Barış Çoban'ın kitap değerlendirmesi, Müslüm Kabadayı'nın "Şam-Beyrut Gezisi" izlenimleri, Aziz Kemal Hızıroğlu'nun "Toplumcu Gerçekçilik ve Sanat Üzerine" bilgilendirici yazısıyla, dergimiz daha zengin ve bellek açıcı... Zonguldak dışından katkı veren bu yazarlara, yine Nuray Çiftçi'ye ve edebiyat sunumunu paylaşan Mustafa Köz'e teşekkürü borç biliriz.

Okurlardan şiirlerin olduğu bu sayıda, genç yetenek Akif Ulutaş'tan kısa öykü var. Etkinlik haberlerini yorum ve değerlendirmeleriyle bulacaksınız.

O da bir ZonKişot'tu aslında; Ruşen Yaraş. Düzenle ve onun ürettiği yoz değerlerle savaştı yaşamı boyunca. Zonguldak seni unutmayacak Komünist Ruşen. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Ve bir başka savaşçı Yılmaz Güney. Tam bir düşbaz gerçekliğiyle yazdığı şiiriyle anıyoruz onu. Kürşat Coşgun'un deseniyle.

Dileğimiz her dem aynı... Düşlemeye, sorgulamaya, yargılamaya... devam edin. Zira cehaletten, yoz kültürden... başka kaybedecek bir şeyimiz yok.

Yeniden Merhaba...



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder