9 Şubat 2010 Salı

"Uzun bir aradan sonra, tekrar "sanat alanında varım" diyen sanatçımızın yapıtlarının geleceğe taşınması için, herkesin üzerine düşen görevi bulunuyor. Kentimizin kültür-sanat yaşamı Ahmet Naim, İrfan Yalçın, Rüştü Onur, Savaş Büke, Burhan Solukçu'nun koşuşu ile başladı. Şimdilerde bu koşunun bayrağı Şafak Tortu ve onun gibilerinin elinde, üstelik uluslararası boyutta geleceğe taşınıyor. Bir kent bundan daha iyi nasıl sahiplenilebilir?"

ULUSLARARASI YOLCUMUZUN SANAT YOLCULUĞUNU DERGİMİZDE OKUYABİLİRİZ.















      
FOTOĞRAFLARIYLA ZAMANI YAKALAYAN BURAK ÖZEN DE DERGİMİZDE...  
"Romanlar genellikle çok esmer, siyah tenliydiler. Birinci gruptakiler buğday tenliydi. İkinci grupta oln 'barak'lar, genellikle daha iri ve uzun boylu ve beyaz tenliydi. Romanlarla aynı dönemde Ege taraflarından, çok az sayıda gelen ve kendilerini 'Soloz Çingenesi' olarak tanımlayan, türkçeyi romanların şivesiyle konuşan ve hep onlarla yan yana olanlar daha uzun boylu ve beyaz tenliydiler. Zonguldak halkı emek-yoğun işlerini, türkçeyi kendi şivesinde konuşan ve kendisine hemşehri gördüğü yerli çingeneler olarak kabul ettiği bir ve ikinci gruptakilere yaptırıyordu."
Kadir Tuncer'in "Çingene Olmak" başlıklı yazısının geniş ayrıntısı da derginizde.
ZONKİŞOT'UN 10. SAYISINA ARKA KAPAĞI KÜRŞAT COŞGUN HAZIRLADI. SANATÇININ, DERGİMİZDE KARİKATÜRLERİNİ DE BULABİLİRSİNİZ.

1 Şubat 2010 Pazartesi

Z O N K İ Ş O T ' U N   1 0 .   A D I M I

     Yerel sanat dergilerinin "belgesel değeri" önemsenir daha çok. 30-40, belki daha fazla yıl sonra, arşivlerden çıkarılıp okunan ve güncel dergilere bile konu olan bu "belgesel" önemlidir bu yüzden kent tarihinde. Kentin kültür zenginliğini, bakış açısındaki derinliği gösterir. Bir anlamda kent tarihini yazma çabasıdır yerel dergiler. Yerel sanatçıların eserlerinin niteliği, estetik düzeyi ve bakış açısıyla; o kentte yaşayanların da sanata bakışı yakalanabilir bir anlamda.Öyle ya! Okursuz dergi, dergi midir yoksa bülten mi?
     "Tarih yazma çabası" abartılı gelebilir.Yine de birbirine bağlı yaşam konularımızda en ufak ayrıntının önemli olduğu inkâr edilmez sanırım."Sanat"ın çok büyük bir ayrıntı olduğu da...Yazarak-çizerek sanat üretenlerin yazdığı tarihten, somut-yaşayarak yazılan tarihe geçersek; önce maden işçisinin büyük yürüyüşü gelir aklımıza.Şu günlerde bir tarih daha yazılmaktadır Tekel işçileri tarafından.İnsanca çalışma koşullarının getirdiği yaşam düzeyi ve bu düzeyin belirlediği sanatı algılama becerisi; keza sosyal yaşama ayrılan zaman, toplumsal sorumluluk ve yaratıcılığın bilendiği ortamda kültür-sanat üzerine düşen görevi yerine getirir, biliyoruz. Peki bunların olmadığı, bireycilik ve "işsiz-güçsüz"lüğün hakim olduğu ortamlarda ne oluyor?Bunu da biliyoruz. Linç kültürü ve eşyanın sanatı!7
     Dergimiz 10. adımını atmış olacak Şubat'ın ilk haftası.Ve bu sayıda "uluslararası bir yolcu" başlığını atarak karikatür-fotoğraf-rölyef sanatçısı Şafak Tortu'yu gündemimize aldık.Yaşamından kısa notlar aldığımız sanatçının çalışmaları, seyir zevki aşılayacak. Yine karikatürist Hasan Seçkin'le yaptığımız söyleşide, sanatın olmazsa olmazlarını okurken, karikatürlerini de tanıyacağız. Sabahattin Keser ahşap-yontu heykeliyle, Barış Ağca, Burak Özen ve İbrahim Akyürek fotoğraflarıyla, Kürşat Coşgun ve Deniz Yaşasın çizgileriyle, Mehmet Baltaoğlu çizgi-öyküsüyle, Ayhan Kiraz ve Nuray Çiftçi öykü ve çizimleriyle "görsel seyir" yarattılar.
     Ertan Taşdelen, Kaya Taşçakmak ve Aziz Kemal Hızıroğlu'ndan şiirlerin yanısıra, Cahit Irgat'ın da şiirlerini bulacaksınız.Bu değerli sanatçının eserlerini bir kez daha hatırlayacağız.Ayrıca, yerel tarih yazarımız Kadir Tuncer "Çingeneler"i yazarken, Alaaddin Kara "Yayla yolculuğu"na çıkaracak bizleri.Bilgin Hasdemir çevirdiği öyküyü paylaşırken, Rus Edebiyatından bir başka öyküyü de okuyabileceğiz. Yine, Müslüm Kabadayı, hem Çukurova kitap fuarı izlenimlerini paylaştı, hem de kısa denemesini...Barış Çoban kitap tanıtıyor.
     Peşisıra yayınların çıktığı kentimizin haber-etkinlik-duyuru sayfalarında çeşitli konuları bulabileceğimiz gibi, açılan devlet tiyatrosunun ilk oyunu üzerine kısa bir değerlendirme de bulacağız.Okur sayfamızda Karabük'ten bize ulaşan genç okurlarımızın şiirleri var.
     Bu sayıda da içeriği zengin bir dergi için çalıştık.Arşivlerde yerimiz olacak mı bilmem.Çünkü ilk derdimiz, sokaktaki insanla düşlerimizi paylaşmak...Bunu başarırsak, geleceğe akmak pek zor olmasa gerek.Başarmak da öyle kolay olmasa gerek; ki arşivlerimiz pek zengin değil!
        Adresimiz aynı, düşlerimiz de... Sokakla paylaşmak isterseniz diye...
                                               ozlem.yucesan@hotmail.com